Plastik Kart ve Akıl Sağlığı

Lâftan anlamayan bir satış görevlisi, meraklı bir komşu, işgüzar bir işçi ve benzerleri gün içerisinde akıl sağlığımıza kalıcı zararlar verebilirler. Yetişmemiz gereken bir sürü yer, aramamız gereken insanlar, belki akşam evde bizi bekleyecek olan sevdiklerimiz zaten aklımızın büyük bir bölümünü meşgul tutarken; bir de hiç hesapta yokken ortaya çıkan bu gibi durumlar zıvanadan çıkmamıza sebep sağlayabilirler. Bir anda kuzey ülkelerindeki soğuk insanları yahut Akdeniz ülkelerindeki sıcak insanları ya da gayet alâkasız kimi insanları düşünüp; gereksiz bir özlem duyabiliriz. "Ah orda böyle olmaz hiç." gibi cümleler yakınma cümleleri hâlinde dudaklarımızdan dökülebilirler. Yanımızda bizim yerimize konuşan; sorunumuzu, isteklerimizi karşıdaki insana bir bir anlatan bir robot olsa ne kadar rahat ederdik. Ama böyle bir şansımız yok. Bu yüzden şimdilik bir yaka kartına, bir görevli kimliğine, bir aidiyet belgesine ihtiyacımız var. Her zaman yanımızda taşıyabileceğimiz, bize herhangi bir zorluk teşkil etmeyen bu Plastik kartlar çok saçma gibi görünse de; bazen gerçekten akıl sağlığımızı koruyacak son silâhlar olarak kalabilirler. Hep Başka Problem Çıkar Akıl sağlığımızı her ne kadar korursak koruyalım; gerek Plastik kartlar ile gezelim; gerekse yanımızda durup bizim yerimize konuşacak bir robot icat edelim; hepimiz biliriz: Hep başka problem çıkar. Ne yapalım? Hayat bizi çıldırtmaya niyetlendiyse; bazen her önlem geçersiz kalabilir. "Orada da Manyetik kartlar devreye girer belki." şeklinde yapılan bir esprinin, büyük şehir problemleri ile asılan yüzlerimizi ne kadar güldürebileceği belirsiz. Lâkin hepimizin bildiği bir atasözü neticesinde her daim eşeğimizi sağlam kazığa bağlamayı kendimize bir borç biliriz. Bu yüzden, hayat ne kadar üstümüze gelirse gelsin biz önlemimizi alalım ve http://www.mykart.com.tr/ gibi siteleri aklımızdan çıkarmayalım.